Blockchain ve Gelecek
Bir çok kişinin blockchain ile tanışması Bitcoin veya diğer kripto para birimleri ile oluyor. İstisnaları bulunmakla birlikte, genel ilgi işin finansal kısmı üzerine. Bu sebepten ötürü eğer “Kardeş sen zincir mincir boşver, sene sonu Bitcoin 20 bin USD olacak mı onu de hele.” diyenlerdenseniz yanlış yerdesiniz. Bu yazı ne işin finans kısmı ile, ne de teknolojik kısmı ile ilgili. Bu yazı yaklaşan değişim ile ilgili.
Tarih boyunca her teknolojik devrim bir öncekinin yetersiz kaldığı noktada doğar. Yeni eskiyi bir rampa olarak kullanır. Bir ürünü pazarlayacağınız zaman aynı işlevdeki rakip ürünlerin eksiklerini bir silaha dönüştürürsünüz. Bu yüzden her proje için başlamadan önce SWOT analizi yapmak gerekir, yol ortasında kalmamak için, eksiklerinizi en başta bilerek yola çıkmak için. Çünkü teknoloji sürekli evrilip gelişmek ister. Web 1.0 doğduğunda kimse bu günleri hayal etmemişti veya planlamamıştı muhtemelen. Web 2.0 ile hayatımıza girmeye başlayan sosyal ağlar toplumsal yapı, bireysel ilişkiler, düşünme şeklimiz, değer yargılarımız gibi bir çok şeyi kökten değiştirdi. Bu değişimler planlı şeyler değildi, en azından bu ölçekte (tabi Cambridge Analytica gibi durumları göz ardı edersek).
Bundan 20 yıl önce kitlelere evdeki “hayatınızdan video ve resimleri her gün tanımadığınız binlerce random seçilen insana mail atın” deselerdi kimse yapmak istemezdi muhtemelen. Sonuçta tanımadığım bir insana özel hayatımı neden açayım ki? Fakat şuan YouTube, Facebook, Twitter ve Instagram’da özel hayatımızdan kesitleri paylaşıyoruz. Bunu her gün yapıyoruz. Üstelik daha fazla tanımadığımız insan görsün diye hastag’lar kullanıyoruz. Değer yargılarımızı eskiden çoğunlukla yaşadığımız coğrafya belirlerdi. Şimdi sınırlar kalkıyor yavaş yavaş ve belirleyici faktör ülkeler arası sınırlardan tarihler arası sınırlara kayıyor. Y kuşağı üyeleri bir geçiş sürecine tabi olduklarından gelişen teknolojiyi daha aktif olmasa da daha akıllıca kullanıyorlar. Fakat Z kuşağı sosyal ağların içine doğdu. Elinde tabletle büyüyor çocuklar artık. Sosyal ağlar hayatımıza yeterince nüfuz etti. Peki blockchain buna bir çözüm mü? Buna bir “Dur!” deyiş mi? Hayır.
Tamam blockchain daha güvenli, daha hızlı, Cambridge Analytica gibi olayların önüne geçebilecek bir teknoloji belki de, evet mahremimize daha çok saygı duyuyor ve onu koruyabilecek potansiyelde. Fakat bunlar değil değinmek istediğim. Çünkü bunlara önem verenlerin oranı vermeyenlerin yanında devede kulak kalır. Neticede bu yazıyı okuyanların bir çoğu hala Facebook hesabına sahip olan kişiler olacak muhtemelen. Peki o zaman bu uzun girizgahın sonunda anlatmak istediğim ne? Blockchain neyi değiştirecek? Cevap her şeyi. En başta yaşam şeklimizi, işimizi, değer yargılarımızı, hayallerimizi…
Blockchain’in kurumsal alanlarda yaygınlaşmasıyla; bir çok kurumda kağıt israfı önlenebilir, işlem yapmak için sıra bekleme gibi sıkıntılar ortadan kalkabilir. Estonya dijitalleşen devlet organları açısından güzel bir örnek bana kalırsa. Düşünün, ev alacaksınız ve bunu sadece blockchain tabanlı bir emlak sitesi üzerinden yapabiliyorsunuz. Oturduğunuz yerde, hiç bir kurum veya aracıya ihtiyaç duymadan online alış-veriş yapar gibi güvenli bir şekilde ev araba gibi ürünler alıp satabilirsiniz. Elektronik seçimler, elektronik diplomalar ve eğitim platformları (bkz : KyrptEd), telif ve patent işlemleri, e-ticaret gibi daha gündelik örnekler arttırılabilir veya bunlara daha devrimsel projeler eklenebilir.
Fakat beni en çok heyecanlandıran kısmı yazı boyunca da bahsini yaptığım sosyal ağlar ile olası entegrasyonları. Bunu hali hazırda yapan, aktif veya hayata geçme hazırlığında olan platformlar mevcut zaten. Fakat yaygınlaşıp Facebook gibi hayatımıza tamamen girmelerinin zamanı var anlaşılan. Mevcut olan ve Web 2.0 ile hayatımıza giren sosyal ağları kullanarak çoğunlukla şirket sahiplerine para kazandırıyoruz. Evet, çeşitli gelir modelleri var hepsinde fakat hayatımızdan kesitleri, gündelik yaşamımızı veya bir hobimizi sabit bir gelire çevirmemiz oldukça zor. Herkes bir Enes Batur olamıyor.
Facebook ve muadillerinin bu alanda en büyük eksiği beklenilenin aksine bir crowdfunding mekanizması oluşturamamalarıydı muhtemelen. Sosyal medya ve kitlesel fonlama ile dünyada geçekten birçok şey değişebilir. Bitcoin ilk çıktığında Pakistan gibi 3. dünya ülkelerinde ekonomik özgürlüğü olmayan, çalışma imkanı tanınmayan bir çok kadına alternatif bir ödeme biçimi olmuştu. Onlara bu tip bir platform ile iş sağlanabilir. Bunun ekonomiye, kültüre, yaşam standartlarına etkisini düşünün.
Belki henüz farkında değiliz fakat kripto paralar ve blockchain önümüzdeki 20 yılda dünyada köklü bir değişime sebep olacak. Bu değişim hali hazırda başladı bana kalırsa. Bitcoin 1 milyon USD olur mu bilmem, konu bu değil zaten. Daha hızlı, daha güvenli, daha konforlu, daha özgür, daha kolektif bir yaşam tarzının ayak seslerini duyar gibi oluyorum. Bu bir süreç ve bu süreci iyi anlayıp, geleceğe ona göre yatırım yapmak gerek. Bu konuda nacizane bir kaç kitabı sizlerle paylaşacağım. Hepsi Bitcoin veya blockchain ile alakalı olmasa da, bahsettiğim değişim süreci ile alakalılar.
- Homo Deus — Yuval Noah Harari
- İnsanlık 2.0 — Ray Kurzweil
- Yeni Dijital Çağ — Erich Schmidt, Jared Cohen
- Kriptopara Çağı — Poul Vigna, Michael J. Casey
- Cyrptoassets — Chris Burniske, Jack Tatar
- Bank to the Future: Project Your Future Before Governments Go Bust — Simon Dixon